- uzun tüylü
- uzun tüylü adjlanghaarig\uzun tüylü bir köpek ein langhaariger Hund
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
Sözlük Türkçe-Almanca kompakt. 2015.
tüylü — sf. 1) Tüyü olan İki dakika içinde etrafıma, ayağımın altındaki tüylü halıya baktım. Ö. Seyfettin 2) is. Uzun tüyleri olan kilim Birleşik Sözler tüylü dalak otu tüylü meşe tüylü top … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaniş — is., hay. b., Fr. caniche Uzun, kıvırcık tüylü bir cins köpek Köpek siyah beyaz karışık uzun tüylü bir kaniş, kedi kaplan postlu, yeşil gözlü bir tekir. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
alpaka — 1. is., hay. b., Fr. alpaga 1) Çift parmaklılar takımının devegiller sınıfından, Güney Amerika da yaşayan, uzun tüylü, memeli bir hayvan (Lama glama pacos) 2) Bu hayvanın yünü veya bu yünden dokunan kumaş 2. is., kim., İt. alpacca Alman gümüşü … Çağatay Osmanlı Sözlük
Ankara kedisi — is., hay. b. Ankara yöresinde yetişen uzun tüylü kedi ırkı … Çağatay Osmanlı Sözlük
papak — is., ğı Genellikle Azerbaycan ve Kafkasya da giyilen, kuzu derisinden veya yününden yapılan, uzun tüylü başlık Üst baş direğinden gocuğunu, papağını aldı, çizmelerinin kenar kürklerini düzledi. N. Araz … Çağatay Osmanlı Sözlük
pelüş — is., Fr. peluche Bir yüzü uzun tüylü, yumuşak ve parlak, kadifeye benzer bir kumaş türü … Çağatay Osmanlı Sözlük
seter — is., hay. b., İng. setter Uzun tüylü İngiliz köpeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
tülü — is., hay. b. Uzun tüylü, özel güreşlerde yararlanılan erkek deve … Çağatay Osmanlı Sözlük
velense — is., İt. valenciana Yüzü uzun tüylü, kalın ve ağır battaniye Köşedeki divana oturmuş, üstüne kırmızı bir velense örttüğü ayaklarını karşısındaki koltuğa dayamıştı. Ö. Seyfettin … Çağatay Osmanlı Sözlük
yamçı — is. Bir yüzü uzun tüylü, kalın yünden dokunarak yapılmış yağmurluk … Çağatay Osmanlı Sözlük
yapıncak — 1. is., ğı, hlk. Soğuk havada, açıkta bırakılan atlara örtülen uzun tüylü kebe 2. is., ğı, bit. b. Seyrek taneli, kırmızı benekli bir tür üzüm, kınalı yapıncak Birleşik Sözler kınalı yapıncak … Çağatay Osmanlı Sözlük